Gülbahar

yüreklere baharı biz götüreceğiz gülbahar ağlama !gök bahçerinin haberini biz verceğiz ''aldırma'' dünyanın karanlıklarına kandilleri biz yakacağız iman meşalesi yüreğimizde gülbahar! içimdeki gül solmasın diye mi ağıtların ağlama yeter gül solmayacak kadar suladı gözyaşların bu çile ne zaman nerede biter bilmiyorum gülbahar .ama ağladıkça özün gülüyor bahar geliyor yamaçlarına gülbahar.ebem kuşakları sarıyor hislerini hüzün vermiyor yüreğine gülbahar.HAK TAN İNEN NUR İÇİN AĞLAMAK DA KAZANÇ VAR. alnımızın aklığı karanlıkları silecek ve biz karanlıklara düşman olarak geleceğiz.karanlık fikirleri KUR ANIN NURUYLA SİLECEĞİZ >>GÜLBAHAR>>

gülbaharım

4 Temmuz 2009 Cumartesi


Gönül kervanı

Mecalsiz dermansız yürüyen yolcu
Her geçen gün sona sonu ekliyor
Yüreği kimsesiz eriyen yolcu
Gel, gönül kervanı seni bekliyor


Bükmüşsün boynunu ıssız çöldesin
Bilinmez kaç yıldır sen bu haldesin
Hangi menzillerde hangi dildesin
Gel, gönül kervanı seni bekliyor


Ufkunda bulutlar tek tek kararmış
Kalmamış yeşilin hepsi sararmış
Yine de bitmeyen bir ümit varmış
Gel,gönül kervanı seni bekliyor......


Görünen ardını görmeli gözler
Bu mihnet yüküne dayanmaz dizler
Duysan da an be an sitemli sözler
Gel,gönül kervanı seni bekliyor.....


Aç gözünü artık ruyadan uyan
Kalmadı mı sandın sesini duyan?
Kaçırma fırsatı,kalırsın yayan
Gel,gönül kervanı seni bekliyor...


Yüzünde çizgiler gözünde yaş mı?
Bu çile gönülde vuslata eş mi?
Hayatın çözümsüz bir keşmekeş mi?
Gel, gönül kervanı seni bekliyor...


Avare bir yel idin bunca yıl estin
Yarenle selamı sabahı kestin
Yaranı saracak var mı bir dostun ?
Gel,gönül kervanı seni bekliyor...


Gördüğün güzellikler olsa da hile
Aldırma yine de zor olsa bile
Varırsın belki bir gün sen o menzile
Gel,gönül kervanı seni bekliyor...

25 Nisan 2009 Cumartesi

AŞk VaDiSi


O esrarlı yangına bu can nasıl dayandı?

Sahile vurdu kalbim, su yandı, kum da yandı.

Bir mum gibi eriyip aktı uykusuzluğum,

Ölüme başkaldıran dertli uykum da yandı.

Yurdundan mahrum edip dolaştırdın Cem gibi.

Ruhumla söndü alev, sonra ruhum da yandı.

Kül oldu bir yiğidin figanıyla her umut

Bülbülün küllerine konan puhum da yandı.

Böylesi bir yangını görmedi Nemrut bile.

Kaktüsün gölgesinde nazlı âhım da yandı.

Âhımdır zannederdim en belalı kıvılcım,

Kirpiğine dokunan kanlı âhım da yandı.

Bir damla su ver bana ey çöl!Bari sen küsme.

Kalmadı hiçbir şeyim bak, günahım da yandı.

Yenilgiler bir tufan gibi çöktü üstüme.

Ülkem yıkıldı heyhat!

Ordugâhım da yandı.

Köleleri her akşam duman kıldı gözlerin,

Başıma tâc ettiğim padişahım da yandı.

İlk defa böylesine tutuştu gökkuşağı.

Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı.

O’ndan başka ne varsa yandı,

Yandık sen ve ben.

O’nu göreyim diye, kıblegâhım da yandı.


Nurullah Genç

18 Nisan 2009 Cumartesi

Ağlamak için gözden yaşmı akmalı ?


Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?

Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

Sevmek için güzele mi bakmalı?

Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?

Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?

Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?

Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?

Solması için gülü dalından mı koparmalı?

Pembe bir gonca iken gül, dalında solmaz mı?

Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?

Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

10 Nisan 2009 Cuma

YaR De ve SuS DeDi


Bu gün, kendime yüreğimin iklimini yaşamayı teklif ettim..
Bana, “yâr” de ve sus!dedi…
* * * * * *
Boyun büküyorum.
Bir sabâ yeli esse de yüreğimin güneyinden, Ruhuma dostluk teklif etse..
O zaman bitecek bu ikilik!
Ayaklarım, yüreğime tabi olmanın izzetiyle en güzel mekanların konuğu olacak..
Bir gün bitecek bu ikilik!
Tek olan, huzuruna alacak;
huzuru verecek yüreğime;
Lisanımda hafîden bir ses:
A L L A H
Dilim damağımla vuslatında daim olursa su tadında yaşayacağım hayatı, dilim damağıma susuzluktan yapışmış gibi bile olsa…
* * * * * *
Dizini dizlerine dayayıp, ellerini tutup ahitler vermeyi dilediğim efendim, Beni bırakma! Gerçekten ben senin ellerimden tutmana her zamandan daha ziyade muhtacım…
Bir sevr sıcaklığı…
Bir “la-tahzen!” lisanı,
Bir sabır tavsiyesi…
* * * * * *
Ey Yâr! Ben, senin katından gelecek olan her hayrın fakiriyim..
Yakınlığını hissettir bana,
Yak-ışını hissettir......
AMİN...